#Mühim bir tavsiye
Explore tagged Tumblr posts
Text
40 yaşında bir ihtiyar olarak size tavsiyem, kesinlikle çok hareketli olmayın. Ağırlık falan da sakın ha sakın kaldırmayın. Beş kilo da olsa çok. Paranız varsa işçi tutun yoksa da işçi gerektirecek arazi, iş yeri her ne varsa satın. Sağlıklı olayım, bedene de hareket olsun diye zamanın behrinde bir kaç dönüm tarla almıştım. Debelenip duruyorum içinde. Bir seferinde bir kaç kasa elmayı koymam gerekiyordu arabaya, işçi bulamadım kendim kaldırayım dedim menüsküslerim parçalandı iki dizimden de ameliyat olmak zorunda kaldım.Güneşe de tatil amacıyla dahi çıkmayın. Gölgede kalın hep. Bir kaç sene önce dağ bayır gezerken yandı yüzüm. Alnımda yanık izi kaldı. Geçenlerde elektrikçi bulamadım. Ben çekeyim kabloyu dedim. Uzunca da bir mesafeydi. Kabloyu götürürken zorlandım fıtık oldum. Arkadaşlar, toprağa mı basacaksınız gidin ormana, parka. Gölgede bir kaç saat basıp gelin. Tatile de Karadeniz`e gidin. En büyük sporunuz, yürüyüş olsun. O da güneş çıkmadan ya da battığı vakitlerde. Şöyle etrafıma bakıp istatistik tuttum yıllardır. Adam yayladan inmemiş genç yaşta gidiyor. Adam taş, kaya ile çalışmış, güreşmiş genç yaşta gidiyor. Geçmişi hareketsiz, tembel birilerine bakıyorum yaşları doksana dayandı. Köy hayatı falan hikaye, işkence. Varsa paranız, hizmetçili, uşaklı bir bahçeli villa. Yoksa az katlı bir apartman dairesi, en güzel yaşam alanıdır. Hem şehirde daha çok aktivite var. Yüzme kursları, hoca eşliğinde spor yapabileceğiniz salonlar, halkeğitim kursları, şehir parkları vs. vs. Benden ayrıntılı naçizane tavsiye. Artık seçmekteki irade sizdedir.
58 notes
·
View notes
Text
⭐⭐⭐⭐⭐
Kimlerle ünsiyet kurduğumuz mühim. Çevremize, evimize, kalp ve zihin dünyamıza aldığımız insanların salihlerden olması kulluk yolculuğumuzda basamakları daha hızlı atlamamıza vesile olabilir.
Hikmetli sözleriyle bizi dinlendiren, duruşuyla bize Allahu teala’yı hatırlatan insanlar şu dünyanın yükünü bir nebzede olsa sırtımızdan alırlar.
Unutmayalım ki her insanın kokusu gibi ahlakıda üzerimize siner. Güzel insanlarla olmamız bizi güzel kılar. Biz fark etmeyiz ama zamanla kalbimiz hemhal olduğumuz insanlara döner. Her birinden biz iz taşırız sonra da bu her hâlimize sirayet eder.
Salih insanlardan gördüğümüz faydanın diğer bir yönü de eş ve evlatlarımıza bereketli ortamlar sağlamasıdır. Salih insanların girip çıktığı yuvamız huzurlu, yedirdiğimiz yemeğimiz bereketli olur. Evdeki çocuğun ve eşin ağzı dualı insanlara şahit olması, onların eş ve çocuklarıyla arkadaşlık etmesi iki dünyamızın saadetli olmasına vesile olur.
Toplum olarak bir çürümeye gidiyoruz fakat henüz ölmüş değiliz. İyileşme yeniden evlerimizde başlayacak inşaallah. Şeriatın kurallarını evimizde yaşamaya başladığımızda baba, anne ve çocuklar kaybettikleri kimliklerine sağlıklı bir şekilde kavuşacaklar.
Pekala babanın evini unuttuğu, annenin malayani işlerle vaktini öldürdüğü, süt emer gibi çocukların ekrandan beslendiği bir yuva ve toplumdan nasıl bereket beklenebilir ? Sorumsuz anne ve babaların ayıplandığı bir dünyadan sorumlu anne babaların suçlandığı bir dünyaya doğru evrildik. Üzüm üzüme baka baka karardı. Kimlerle hemhal olduysak onlara benzedik.
Aklımızı başımıza almalı, salih insanlarla çevremizi kuşatmalı, salihlerden olmaya gayret etmeliyiz. Hiç kimseyi bulamıyorsak Kur'anı Kerim, Hadisi şerifler ve selefi salihinin hatıratlarını hatta tavsiye ettiğim Risale-i Nur Külliyatlarını okuyup imanımızı bu asrın cereyanlarına karşı kuvvetlendirmek her akşam kısa bir an da olsa yuvamızda misafir etmek şifa olacaktır. Kolay olmayacak fakat imkansız da değil. Önce biz kalbimizde İslamı yeşerteceğiz sonra da çobanı olduğumuz kim varsa zaten bizi takip edeceklerdir.
İşe hemen koyulmalı ve Allahu teala’ya sığınmalıyız.
____________°🌺💞🌸°______________
🎀
#allah#ayet#dua#tefekkür#hzmuhammedsav#salavat#bediüzzaman#free palestine#risale-i nur#kalp güzelliği#yüreksızım#guzelsozler#guzellik#gönül
25 notes
·
View notes
Text
Aç bir halde avmnin yemek katından geçtim ve bir şey yemedim! Bunun ne kadar büyük bir zafer olduğunu ancak iştahı açıklar bilebilir.
He bir de aranızda market alışverişini kendisi yapmaya yeni başlamış olanlar varsa mühim bir tavsiye: açken alışverişe gitmeyin.
15 notes
·
View notes
Note
Selamünaleyküm kardeşim. Sabah namazına kalkmak için alarm kuruyorum, uyanabilmek için dua ediyorum. Bazen kolaylıkla uyanıp namazımı kılıp tesbihatımı vs huzurla yapabiliyorum. Bazen de bunları yapsam da namaza uyanamıyorum. Hangi günahımdan dolayı huzura alınmadım diye düşünüp tövbe ediyorum. bir kusurdan dolayı mı huzura alınmadım diye düşünmenin yanında aklıma şu da geliyor. Huzura alındığım zamanlarda da kusurlarım günahlarım oluyor. Ama Allah Teala namaz kılmayı nasip ediyor yine de. yani işin aslı sabah namaza uyanmak için neler yapabilirim? nasıl bir yol izlemem gerek? hamd olsun diğer vakitleri eda edebiliyorum ama sabah namazı rutinim olmaması beni çok üzüyor.
Aleykümselam verahmetullah kardeşim.
Şimdi kalmak istiyorsunuz ama hiçbir şekilde alarmı duymuyorsanız ya da vakit geçtikten sonra uyanıyorsanız, evde namaz kılan birisinin sizi uyandırması gerekir ama mesela alarmı duydunuz ya da ezan okunurken uyandınız lakin sıcacık yataktan kalmak zor geldiğinden ya da uykunuzu bölmek istemediğinizden kaçırıyorsanız burada imani bir zafiyet vardır. Bunun için de ahiret, cennet cehennem ile ilgili bol bol tefekkür etmemiz faydalı olacaktır. Ayrıca irademizi sağlamlaştırmalı ve Kuranî ahlâkı kendi benliğimizde inşa etmemiz gerekir..
Kardeşim, bu bahsettiklerim bir süreç ama şunu düşünmek sizi daha çabuk sonuca götürür; beni okuduğum zaman dehşete düşüren bir hadis var o da Rasûlullah aleyhisselamın ölüm döşeğindeyken ümmetine vasiyeti:
Ali radıyallahu anh şöyle demiştir: Rasûlullah aleyhisselamın son sözleri, "Namaz, namaz! Bir de sahip olduğunuz köleler hakkında Allah'tan korkun!" oldu. Ebu Davud, 5158
Subhanallah, insan ölüm anında ne vasiyet eder? Onun için ne önemliyse ya da sevdiklerine son ne söylemek istediyse onu yani en en en mühim meseleleri. Bu ümmetin peygamberi aleyhisselam da namaz diyor. Bu yüzden, kendinizi bir yoklayın namaz sizin hayatınızda hangi konumda? Mesela, 5 deki namaza kalkmakta zorlanıyorsunuz ama 8 deki dersinize,işinize yetişmek için 7 de kalkabiliyorsanız burada bir sorun var demektir. Yani derse, işe ya da çok önemli bir sınava, toplantıya geç kalmamak için gösterdiğimiz çabayı Allah'ın huzuruna çıkmak için neden harcamıyoruz? Kuranda münafıkların özelliklerinde bahsederken, namazlarına değinir, o ayetleri araştırıp tefsirlerine bakmanızı tavsiye ederim.
Son olarak da sabah kalkabilmeniz için uykunuzun kaliteli olması lazım, iyi bir uyku da;
rahat bir kalp, rahat bir mide, rahat bir zihin, rahat bir gün ile mümkündür. Bundan dolayı kalbinizi gün içinde ne ile meşgul ettiğinize, (Allahın razı olacağı şeyler mi yoksa boş şeyler mi), ağır ve çok yemek yememeye, ahiretinize fayda vermeyecek şeyler için zihninizi yormamaya ve de gününüzü farzları eda ederek, sünnetlere önem göstererek geçirmeye dikkat ederseniz uykunuz daha verimli olur, Allahın izniyle kolay kalkarsınız.
- Uyku öncesi zikirleri, duaları da çok önemli ihmal etmeyin inşaallah.
Ve de Allah'tan dua ile yardım isteyin. Çünkü ibadet edecek güç kuvvet ancak O'nun yardımıyladır.
اللهم أعني على ذكرك وشكرك وحسن عبادتك..
"Allahım, Seni anmak, Sana şükretmek ve güzelce kulluk etmekte bana yardım et."
Ebu Davud, Salât 361
Duasını da her namazdan sonra özellikle secdelerde yapın inşaallah.
Rabbim O'na yönelmeye engel olan günahlarımızı bağışlasın. Bizi ibadetin lezzetini alanlardan, namazlarıyla kaim olanlardan eylesin. İbadetlerimizdeki kusurlarımızı da bağışlasın. Selametle..
8 notes
·
View notes
Text
Tâziye Yemeği
Rivayet edildiğine göre Cafer bin ebi Talib (radıyallâhu anh)'ın ölüm haberi gelince, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Cafer'in ailesi cenaze defin işleriyle meşgul oldukları için yemek yapmaya fırsat bulamadılar. Siz onlara yemek götürün.'' (Ebu Talib El-Mekki, Kutü’l-Kulub; c:4 s:202)
Taziyede ölünün ailesinin yemek verip millete ziyafet çekmesi, bid'attir. O yemekten yemek, mekruhtur. Sünnet olan; eş - dost, akrabanın ölünün ailesine yemek getirmesidir.
قال ابن الهمام الحنفي: " وَيُكْرَهُ اتِّخَاذُ الضِّيَافَةِ مِنْ الطَّعَامِ مِنْ أَهْلِ الْمَيِّتِ ؛ لِأَنَّهُ شُرِعَ فِي السُّرُورِ لَا فِي الشُّرُورِ، وَهِيَ بِدْعَةٌ مُسْتَقْبَحَةٌ ". انتهى من "فتح القدير" (2/142).
Cenaze evinde cenaze sahiplerinin yemek ziyafeti vermeleri mekruhtur. Çünkü bu tür ziyafetler sevinç halinde verilirler. İçinde bulundukları durum ise musibet halidir. BU, ÇİRKİN BİR BİD'ATTİR. (İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir; 2/142)
TAZİYENİN MAKSADI Taziye; teselli etmek, acısını paylaşmak gibi manalara gelir. Taziyenin 2 mühim maksadı vardır: 1- Taziyeye gelenlerin, ölünün ailesini bu acılı günde yalnız bırakmayarak teselli etmesi, sabrı tavsiye ederek manevi destek olmasıdır.
2- Gelenlere ölümü hatırlatması ve tefekküre sevk edip kalpleri yumuşatarak dünyadan sıyırıp ahirete yöneltmesidir.
Halbuki bugün yapılan taziye merasimlerindeki ziyafetler, taziyenin asıl maksadının dışında, sünnete uygun olmayan işlerdir. Bundan dolayı taziye yerleri; insanların gelip yemeğini yediği, çayını içtiği, dedikodu ve boş muhabbetlerin havada uçuştuğu laklakhaneler haline geliyor. Ancak uzaktan gelen misafirler varsa, onlar tabi ki aç bırakılmaz, onlarla oturup hal-i hazırda olan yemeği yemede de bir beis yoktur.
Bir yakınını kaybetmenin üzüntü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin, taziye için gelen misafirlere yemek hazırlayıp sunması ilave bir telaş ve sıkıntıya sebep olacağından mekruh görülmüştür (İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, III, 148).
#taziye#yemek#mekruh#sünnet#sevinç#mutluluk#üzüntü#musibet#hadisi şerif#ayet#bidat#cenaze#cenaze evi#cenaze yemeği#ölü yemeği
22 notes
·
View notes
Text
Belli ki bayım , gözleriniz kapalıyken bile görebiliyorsunuz . Tavsiye ederim , arada bir kirpiklerinizi aralayınız ve dış dünyaya çıplak gözle bakınız. Eminim ki hayal dünyanızdan çok daha farklı ve mühim bir yerdir.
4 notes
·
View notes
Note
Selamün aleyküm. Sizden daha önce kitap tavsiyesi istemiştim sizde Veki b cerrah’ın bir kitabını tavsiye etmiştiniz hayatı Allah’a adamak diye. Kitabın içerisinde “benliğimi kudret elinde tutan Allah’a..” diye bir hadis geçiyor. Bu çevirmenin mi yanlışı acaba? Ve kitabın arkasında da: “tasavvufun mühim esaslarından biri de dünyayı terk etmektir.” Yazıyor aynı zamanda da Hz.Mevlana … yazıyor bunların üçü de çevirmen kaynaklı mı acaba yoksa Veki b cerrah’ın mı düşünceleri?
Aleykum esselam ve rahmetullah. Veki bin Cerrah etbau Tabiin döneminin alimlerindendir. Bu bahsettiğiniz tahlilsizlikler tabi ki yayınevi ve mütercimin sapıtmalarıdır. Zühd kitabı metin olarak Vek b. Cerrah'a aittir, ancak kitabın tercümesi, ta'liki, dipnotları dikkat edilerek okunmalıdır. Bunu her yayınevi için söylüyoruz. Buna bir örnek daha verirsek, İbn Ebi Hatim er-Razi'nin, Menakibuş-şafii eseri ilk kez bir yayınevi tarafından Kevseri zındığının eklemeleri ile türkçeye tercüme edildi. Aslı muazzam olan bu eseri tavsiye etmekle birlikte dikkat ederek okunmasını (hatta bu yayınevin bastığı ile hiç okunmamasını) tavsiye ediyoruz. Size tavsiye edilen zühde dair, bahsetmiş olduğum ise kısmen menakib, kısmen fıkıh, kısmen de akaid ile alakalı.. Dolayısıyla Veki b. Cerrah'ın asıl kitabı güzeldir ancak basımını yapanlar bunu lekelemiştir diyebiliriz..
Bunun dışında tercüme, tahkik ve ta'lik çalışması yaptığımız Ebu Hatim er-Razi'nin Kitabu'z Zühdü'de uzun bekleyişin ardından çok yakında çıkıyor. İnşaAllah onu da tavsiye kitaplar listesine ekleyiniz..
1 note
·
View note
Text
Neden Estetisyenlik Kursu'nu Geliştirmeye Odaklanmalısınız
Estetisyenlik kursu
Estetisyenlik kursları, genellikle letafet, cilt bakımı, makyaj, gövde bakımı, masaj ile eş mevzularda eğitim veren programlardır. Bu kurslar, estetisyen adı verilen profesyonelleri yetiştirmeyi amaçlar. Estetisyenler, genellikle cilt sağlığı ve güzellikle ilgilenen uzmanlardır ile değişik güzellik uygulamalarını gerçekleştirebilirler.
Estetisyenlik kursları genellikle şu konuları içerebilir:
Kap Bakımı: Deri analizi, üs ile gelecek düzeyde mukavva hizmet teknikleri, deri tipleri ve cilt sorunları ile ilgili bilgiler.
Makyaj Sanatı: Kök ile profesyonel makyaj teknikleri, makyaj malzemeleri ve infaz şekilleri.
7 Estetisyenlik Kursu'nda Yaptığınız Korkunç Hatalar
Estetisyenlik kursu
Saç Bakımı: Gerçek saç bakımı, saç kesimi ve renklendirme yöntemleri, perma ile saç hizmet ürünleri.
youtube
Üzeri Bakımı: Masaj yöntemleri, gövde bakımı, epilasyon ve eş mevzular.
İletişim Becerileri: Alan kişi ilişkileri, danışmanlık ile müessir iletişim becerileri.
Temiz ile Güvenlik: Sterilizasyon, temiz kuralları, araç-gereç ile ekipman bakımı.
Estetisyenlik kursları, kuramsal bilgilerin yanı saf Estetisyenlik kursu tatbikî maharet kazanımına bile odaklanır. Kurs süreleri ile içerikleri, kurumdan kuruma farklılık gösterir. Kursu tamamlayan kişilere estetisyenlik sertifikası veya diploma verilebilir.
Estetisyenlik kursları, güzellik salonları, spa merkezleri, kozmetik mağazaları veya zat işini kurmak isteyen bireyler özgü mühim sadece terbiye
Estetisyenlik Kursu Hakkında Alabileceğiniz En İyi Tavsiye
Estetisyenlik kursu deposu olur. Bu kurslar genellikle güzellik endüstrisinde kariyer kılmak isteyenler yada özü işini kurmak isteyenler karşı ülkü eş başlanış noktası muhtemelen.
Hızlandırılmış estetisyenlik kursları, genellikle kısa süreli ile yoğun bir şekilde estetisyenlik eğitimi sunan programlardır. Geleneksel estetisyenlik kurslarına gore henüz kısa sürede tamamlanabilirler ile sıkışık benzer müfredatı ihtiva ederler.
O tür kurslar, bilhassa muayyen eş alanda uzmanlaşmak talip yada henüz kesik sürede mesleklerine başlamak talip kişiler diye tercih edilebilir.
Estetisyenlik Kursu Sektöründe En Etkili Kişiler Ve Ünlü Benzerleri
Estetisyenlik kursu Çoğu zaman üsbu sonları veya çok günlerde meydana getirilen derslerle, alışılmış kurslardan daha süratli yalnız ritmde ilerlenir.
Hızlandırılmış estetisyenlik kursları, yoğunluğu ve süratli tempoyu çekmece önünde bulundurarak genellikle daha fazla pratik odaklı olabilirler. O bile öğrencilere kesik müddet içinde uygulama becerileri kazanmalarını sağlayabilir. Sadece, o kabil kursların yoğunluğu sebebiyle bilgiyi süratli bir halde ezmek ile bellemek gerekebilir.
youtube
Kursun içeriği, süresi, sunmuş olduğu ergonomik beceriler ile sağladığı sertifika yada diploma gibi faktörler, bu nev bir kursun değerlendirilmesinde önemlidir. Ayrıca, meslektaşlarınızla tor oluşturma ile mentorluk benzer biçimde destekleri bile görmek faydalı muhtemelen.
1 note
·
View note
Photo
Abdülmecid Efendi Şeyh Sivasi
On altıncı asrın sonlarıyla on yedinci asrın birinci yarısında, İstanbul’un en büyük şöhretlerinden biri olan bir Halveti şeyhidir. Halveti tarikatının Şemsiye kolunun kurucusu olan Sivaslı Şemseddin Efendi’nin kardeşi, “Tuhfetül Mülûk” ve “Ziyaiyyei Cami” şaritû şeyhi Muharrem Efendi’nin oğlu ve meşhur şeyh Abdülahad Nurini’nin dayısı ve mürşididir. 1563 (H. 971) tarihinde Zile’de doğdu, ilk tahsilini babasından aldı ve yedi yaşında Kur’an’ı hafız oldu. Tahsil, sülük ve terbiyesini amcası Şemseddin Efendi’den tamamladı. Devrinin ünlü şeyhinin yanında 1596 (H. 1005) tarihinde Eğri seferine katıldı ve orada ölen Pirizade Veli Efendi’nin yerine Zile’deki Halveti dergahına şeyh oldu. 1604 (H. 1013) tarihinde Sivas’taki dergahın ikinci postnişini ve amcası Receb Efendi’nin ölümü üzerine de Sivas’taki Şemsî dergahına şeyh oldu.
İlim ve irfan yolundaki ününü duyan Üçüncü Mehmed tarafından bir hatt-ı hümayun ile İstanbul’a davet edildi; büyük şehirde ilk vaazını Ayasofya Camii’nde verdi ve kısa bir süre de bu mâbedin civarında bir evde oturdu. Daha sonra, kendisine intisap eden ve zamanın Reisülküttabı Lâ’li Efendi tarafından hediye edilen Eyyub Nişancaaındaki bahçeye yerleşti. Kızlarağası Mehmed Ağa’nın Çarşamba’da yaptırdığı Mehmed Ağa zaviyesine şeyh oldu Private Tour Istanbul.
Şeyhülislâm Sun’ullah Efendi tarafından cami haline getirilen Atpazarındaki Hüsambey Mescidi’ne de Cuma vaizi tayin edildi. İstanbul halkının vaazlarına gösterdiği büyük ilgi üzerine birkaç ay sonra Şehzade Camii’ne, bir süre sonra da Sultan Selim Camii’ne Cuma vaizi oldu. Sultan Selim civarında bir Sivaslı dergahı ile mescid yaptırdı. Bugün bu mescidin yeri Darüşşefakânın avlusuna katılmış bulunmaktadır; yıkılmış olan dergahtan da duvarı yarı çökmüş bir mezarlık kalmıştır. Sultanahmet Camii yapılırken “Temel şeyhi” olan Abdülmecid Efendi, temel taşı konulurken dua ettiği büyük mabedin halka açıldığı gün de ilk Cuma vaazını vermiş ve ölünceye kadar bu vazife üzerinde kalmıştır.
Üçüncü Mehmed, Birinci Ahmed, Birinci Mustafa, Genç Osman ve Dördüncü Murad devirlerinde ilim ve irfanı, fazilet ve kemaliyle büyük bir nüfuz ve hürmete mazhar olan bu din ve tasavvuf âlimi, mühim işlerde padişah ve devlet erkânı tarafından fikir ve reyine başvurulan bir sima idi. Kara yazıcı ve Uzun bölükbaşı isyanlarının bastırılmasında hükümete faydalı tavsiyelerde bulunmuştu. Dördüncü Murad’a Bağdat’ın İranlılardan geri alınacağını önceden bildiren kişi olmuş, padişah sefere çıkarken de Hazreti Ömer’in kılıcını beline kuşatmıştı.
Yüksek bir medeni cesaret sahibi idi; gördüğü yolsuzlukları açıkça söylemekten çekinmezdi. Birinci Ahmed’e sunduğu manzum bir şikâyetnamede, bu genç hükümdara memleketin ahval ve idaresinin bozukluğunu acı ve sert bir dille anlatmış, başarı için kendisine adalet ve meşveret tavsiye etmişti. Aşağıdaki satırlar, bu manzumeden alınmış beyitlerdir:
“Şeh-hü, mülkiyyeti kirişli, münşiba adem mi Bunu, dinli devlete layık nedir, ey fulûri, kinim.”
0 notes
Photo
Ayan ve Meb'usan Reisleri
Fetva Emini geldiğinde, Ayan ve Meb’usan Reisleri, Vükelâ (Tevfik Paşa Kabinesi) ve fıkıh intisabı olan birkaç Mebus, Meclisi Meb’usan Reisi Ahmed Rıza Bey’in odasında toplandılar. Bir küçük ve mühim encümen de orada bulundu. Mebus Efendilerin onayladıkları fetva metnini tasvir ederken Hacı Nuri Efendi hazır olarak taallül gösterdi ve kendisi iftaya memur olamayacağını belirterek, bu konuda rey ve mütalâası sorulmasına gerek olmadığını ifade etti. Ardından Şeyhülislâm Ziyaeddin Efendi’ye işaret ederek, “Müftülenâm zatı âlîleridir. Fetva vermek kendisine aittir. Nasıl tensip buyururlarsa öylece ifade ederler.” dedi.
Bu üzerine sözler uzayıp sokağın mütehammil olduğu binlerce hal, kırı kavliyatı geçerek, füliyata daha çok odaklandı. Sonunda Hacı Nuri Efendi, reyini izhar ederek, “Hal’de meymenet yoktur, muktazi islah teklif ediniz, nefsini azletsin.” dedi. Mebus Efendiler, fetvanın nihayetini, hal olunmak veya istifa teklif edilmek şekillerinden hangisinin tercih edilmesi gerektiğine dair bir fıkra ilavesiyle tashih etmekle bu şekli kabul ettiler.
Fetva Emini’nin çıkışının ardından Meclis salonuna dönülerek celse yeniden açıldı. Fetvayı imzalayan kalem, tarih olarak Ahmed Rıza Bey tarafından alındı Tour Packages Bulgaria.
Meclis içinde ve dışında takip edilen hükümetin iç ve dış işlerine dair politikalar ve yönetimin mülkiyetle uğraştığı ve millete ciddi zararlar verdiği tarihsel olarak sabittir. Ayan’dan ve Maarif Nazırı’ndan olan ahdim âciz olan birisi olarak istifa teklifi sundum ve bu konuda tanıdığım kişilere ve Ayan’a fikir sordum. Hepsi de bu teklifi onayladı. Ancak, Ordunun Yıldız’ı teslim almasının ardından ve sarayın hademe hizmetini kaldırmasının ardından, Sultan Abdulhamid’in bu teklife direnmesi mümkün değildi.
Yeni celse, fetvanın okunmasıyla başladı. “Hal’ hal’” sesleri yükseldi. Heyecanlı bir atmosferde, Meclis gururla dolmuş ve ferahlayarak, vazifenin ağırlığı ve önemi kalplerde hissediliyordu.
Reis Paşa, “Efendiler, okunan fetva, şerife ve millet tarafından dile getirilen isteğe uygun olarak, Sultan Abdülhamid’in hilâfet ve saltanatından feragatına karar veriyor musunuz?” diye sordu.
Tezahüratlar eşliğinde eller kalktı.
Reis Paşa devam etti: “Sultan Abdülhamid hal’ olundu. Şer’i hilâfet ve saltanata Veliahdı meşru Mehmed Reşad Efendi Hazretleri’nin iclâsına karar veriyor musunuz?”
Tezahüratlarla bu teklif de kabul edildi.
Heyeti Murahhasa, Sultan Abdulhamid’e bu kararı bildirmek üzere Sevr’e gönderilmek üzere seçildi.
İkinci Abdülhamid’in hal’i için fetva şu şekildedir:
“İmânı sağlam âlimin oğlu Zeyd, şeriattan tavsiye ve kitapları şeriyen öğrenmiş bir münevver şahsiyettir. İstifa ve kitaplarda bahsedilen tasarruf ve israfta sınırda kalmak İslâm hükümlerindendir. Mahremim gizlidir.
Hareket Ordusu Kumandanı Mahmut Şevket Paşa Hazretleri’ne:
14 Mayıs 8:15. Kohilân’la muvafakatını istedim. Yarımını ödeyip kalanını vazgeçecekler. İhtiyaç varsa bir şeyini ve sofra takımını da verebilecektir. Selânik’e geç vakitte ulaşacak şekilde trenin hareketinin ve münasebetin gerçekleşeceği vakti belirtmesini ve hanede kaç kişi için yatak ve sofra takımına ihtiyaç duyulacağını bildirmesi, hüsn-ü talimatı gibi diğer hususları içerir. Robins Paşa’nın otomobili ve trenden nakli için talimat verdim. Trenden İstanbul’a zamanında hareketini ve Salânik’e varışını beklemesi ve harekete geçmesi gereken bazı zatlar olduğunu ve İle sofra takımının temin edilip edilemediğini sorması gibi detayları içerir. Robins Paşa’ya bilgi, yeterli kıyafet verilmiştir. Fakat Mehmet Hâli Efendi ve Hadi Paşa, yanlarında getirmeleri gereken malzeme konusunda gerekli bilgileri vermemiştir. Bu bilgileri almak için Robins Paşa, Hâli Efendi ve Hadi Paşa’ya sorular sormuştur. Ancak cevap alamamıştır. Bu durumu bana bildirmiştir. Ben de size bu durumu iletirim.”
Bu mektuptan sonra Meclis içinde ve dışında olaylar sürdü. Sultan Abdülhamid’in tek elini ceplerine koyup dolaşması, onunla dalga geçilmesi ve saraydaki hizmetçilerin bir bir ayrılması gibi olaylar meydana geldi. Bu durumu görenler, şimdi bir zamanlar onurlu bir lider olan Sultan’ın yalnızca ismi kaldığını fark ettiler.
Hâkim meclis içinde olup biteni izlerken, bu önemli karar sonucunda ortaya çıkan gelişmeleri değerlendirdi. Celseler boyunca mevcut politikaların ve yönetimin millete verdiği zararları düşündü. Çeşitli mücadelelere rağmen, Sultan Abdülhamid’in mevcut duruma direnmesi mümkün değildi.
Bir sonraki celsede, Meclis, Sultan Abdülhamid’in hal’ine karar verildiğini ilan etti. İçeride ve dışarıda büyük bir tezahüratla karşılandı.
0 notes
Photo
Ayan ve Meb'usan Reisleri
Fetva Emini geldiğinde, Ayan ve Meb’usan Reisleri, Vükelâ (Tevfik Paşa Kabinesi) ve fıkıh intisabı olan birkaç Mebus, Meclisi Meb’usan Reisi Ahmed Rıza Bey’in odasında toplandılar. Bir küçük ve mühim encümen de orada bulundu. Mebus Efendilerin onayladıkları fetva metnini tasvir ederken Hacı Nuri Efendi hazır olarak taallül gösterdi ve kendisi iftaya memur olamayacağını belirterek, bu konuda rey ve mütalâası sorulmasına gerek olmadığını ifade etti. Ardından Şeyhülislâm Ziyaeddin Efendi’ye işaret ederek, “Müftülenâm zatı âlîleridir. Fetva vermek kendisine aittir. Nasıl tensip buyururlarsa öylece ifade ederler.” dedi.
Bu üzerine sözler uzayıp sokağın mütehammil olduğu binlerce hal, kırı kavliyatı geçerek, füliyata daha çok odaklandı. Sonunda Hacı Nuri Efendi, reyini izhar ederek, “Hal’de meymenet yoktur, muktazi islah teklif ediniz, nefsini azletsin.” dedi. Mebus Efendiler, fetvanın nihayetini, hal olunmak veya istifa teklif edilmek şekillerinden hangisinin tercih edilmesi gerektiğine dair bir fıkra ilavesiyle tashih etmekle bu şekli kabul ettiler.
Fetva Emini’nin çıkışının ardından Meclis salonuna dönülerek celse yeniden açıldı. Fetvayı imzalayan kalem, tarih olarak Ahmed Rıza Bey tarafından alındı Tour Packages Bulgaria.
Meclis içinde ve dışında takip edilen hükümetin iç ve dış işlerine dair politikalar ve yönetimin mülkiyetle uğraştığı ve millete ciddi zararlar verdiği tarihsel olarak sabittir. Ayan’dan ve Maarif Nazırı’ndan olan ahdim âciz olan birisi olarak istifa teklifi sundum ve bu konuda tanıdığım kişilere ve Ayan’a fikir sordum. Hepsi de bu teklifi onayladı. Ancak, Ordunun Yıldız’ı teslim almasının ardından ve sarayın hademe hizmetini kaldırmasının ardından, Sultan Abdulhamid’in bu teklife direnmesi mümkün değildi.
Yeni celse, fetvanın okunmasıyla başladı. “Hal’ hal’” sesleri yükseldi. Heyecanlı bir atmosferde, Meclis gururla dolmuş ve ferahlayarak, vazifenin ağırlığı ve önemi kalplerde hissediliyordu.
Reis Paşa, “Efendiler, okunan fetva, şerife ve millet tarafından dile getirilen isteğe uygun olarak, Sultan Abdülhamid’in hilâfet ve saltanatından feragatına karar veriyor musunuz?” diye sordu.
Tezahüratlar eşliğinde eller kalktı.
Reis Paşa devam etti: “Sultan Abdülhamid hal’ olundu. Şer’i hilâfet ve saltanata Veliahdı meşru Mehmed Reşad Efendi Hazretleri’nin iclâsına karar veriyor musunuz?”
Tezahüratlarla bu teklif de kabul edildi.
Heyeti Murahhasa, Sultan Abdulhamid’e bu kararı bildirmek üzere Sevr’e gönderilmek üzere seçildi.
İkinci Abdülhamid’in hal’i için fetva şu şekildedir:
“İmânı sağlam âlimin oğlu Zeyd, şeriattan tavsiye ve kitapları şeriyen öğrenmiş bir münevver şahsiyettir. İstifa ve kitaplarda bahsedilen tasarruf ve israfta sınırda kalmak İslâm hükümlerindendir. Mahremim gizlidir.
Hareket Ordusu Kumandanı Mahmut Şevket Paşa Hazretleri’ne:
14 Mayıs 8:15. Kohilân’la muvafakatını istedim. Yarımını ödeyip kalanını vazgeçecekler. İhtiyaç varsa bir şeyini ve sofra takımını da verebilecektir. Selânik’e geç vakitte ulaşacak şekilde trenin hareketinin ve münasebetin gerçekleşeceği vakti belirtmesini ve hanede kaç kişi için yatak ve sofra takımına ihtiyaç duyulacağını bildirmesi, hüsn-ü talimatı gibi diğer hususları içerir. Robins Paşa’nın otomobili ve trenden nakli için talimat verdim. Trenden İstanbul’a zamanında hareketini ve Salânik’e varışını beklemesi ve harekete geçmesi gereken bazı zatlar olduğunu ve İle sofra takımının temin edilip edilemediğini sorması gibi detayları içerir. Robins Paşa’ya bilgi, yeterli kıyafet verilmiştir. Fakat Mehmet Hâli Efendi ve Hadi Paşa, yanlarında getirmeleri gereken malzeme konusunda gerekli bilgileri vermemiştir. Bu bilgileri almak için Robins Paşa, Hâli Efendi ve Hadi Paşa’ya sorular sormuştur. Ancak cevap alamamıştır. Bu durumu bana bildirmiştir. Ben de size bu durumu iletirim.”
Bu mektuptan sonra Meclis içinde ve dışında olaylar sürdü. Sultan Abdülhamid’in tek elini ceplerine koyup dolaşması, onunla dalga geçilmesi ve saraydaki hizmetçilerin bir bir ayrılması gibi olaylar meydana geldi. Bu durumu görenler, şimdi bir zamanlar onurlu bir lider olan Sultan’ın yalnızca ismi kaldığını fark ettiler.
Hâkim meclis içinde olup biteni izlerken, bu önemli karar sonucunda ortaya çıkan gelişmeleri değerlendirdi. Celseler boyunca mevcut politikaların ve yönetimin millete verdiği zararları düşündü. Çeşitli mücadelelere rağmen, Sultan Abdülhamid’in mevcut duruma direnmesi mümkün değildi.
Bir sonraki celsede, Meclis, Sultan Abdülhamid’in hal’ine karar verildiğini ilan etti. İçeride ve dışarıda büyük bir tezahüratla karşılandı.
0 notes
Link
Bu tarihsiz dosya fotoğrafında ilköğretim öğrencileri görülüyor. — AFPPazartesi günü gösterilen resmi bir açıklamaya bakılırsa, Pencap hükümeti, Lahor da dahil olmak suretiyle eyaletteki kirli havayla mücadeleyi amaçlayan tedbirlere, geçici Başbakan Mohsin Naqvi'nin çağırdığı mühim bir görüşmede yeşil ışık yakacak. Tavsiye edilen tedbirler içinde çarşamba günleri eyalet başkentindeki eğitim kurumlarının, ticari pazarların, fabrikaların ve ofislerin kapatılması içeriyor.Toplantıya il bakanları, genel yazman, güvenlik müdürü, çevre uzmanları ve öteki ilgili yetkililer katılacak.Nihai karar, duman durumu incelendikten sonrasında tüm paydaşların düşünce birliğiyle verilecek.İl informasyon ve çevre bakanları, toplantının arkasından basın toplantısı düzenleyerek duman kontrolüne yönelik alınan kararlar hakkında medyayı bilgilendirecek. Geçen hafta, Pencap hükümetinin eyalet başkentinde kötüleşen duman durumunu denetim altına almak için Lahor'da koronavirüs benzeri engellemeler getirmeyi düşündüğü ortaya çıktı.Kaynaklara bakılırsa yetkililerin çarşamba günleri tüm okulların, pazarların ve fabrikaların kapatılacağını duyurması olası.Kaynaklar, teklife bakılırsa hükümet dairelerinin Çarşamba günü yüzde 50 güçle çalışacağını belirterek, hafta sonları (Cumartesi ve Pazar) anlık denetim yapılmasının da tavsiye edildiğini ekledi.Metropoldeki olağandışı trafik kirli havanın ana nedeniyken, fabrikalardan meydana gelen emisyonlar Lahor'daki genel kirliliğin yalnızca %7'sine katkıda bulunuyor.Kaynaklara bakılırsa, yasayı ihlal eden fabrikalara ağır para cezaları uygulanması ve direktiflerin devamlı olarak dikkate alınmaması halinde bu fabrikaların kapatılması da önerildi.Kaynaklar, en yüksek duman seviyesinin haftanın ilk üç günü (Pazartesi'den Çarşamba'ya) kaydedildiğini paylaştı.Teklif hakkında yorum meydana getiren Komisyon Üyesi Muhammad Ali Randhawa, yetkililerin Lahor Bölgesi'ndeki dumanla savaşım için iki ay süresince evden emek harcama politikasını açıklayacağını söylemiş oldu.
0 notes
Text
Ezandan Sonra Okunan Dua
Ezanı işitir işitmez okunması tavsiye edilen ezan duasını okumanın fazileti ve ecri çok büyüktür. Ezan aracılığıyla 5 vakit namaza çağrıldığımız namaz vakitlerinde dünyalık işlerimizi ertelemeli ve Allah'ın huzuruna çıkmalıyız. Ezanı dinlemek ve tekrar etmek sünnet mi? Ezan duası okunuşu: Günde 5 vakit minarelerimizden yükselen ezan-ı şerifler, bizleri Allah (c.c)'un huzuruna çıkmamıza çağıran yani namaza davet eden en önemli hakikatlerdendir. Ezanı işiten Mümin kimselerin bu davete icabet edip namazlarını vaktinde eda edebilmesi önemlidir. Evde tek başına kılmaya göre 27 kat daha fazla ecri bulunan cemaatle kılma sevabı çok daha üstün olduğu için Peygamber Efendimiz (SAV), şöyle buyurmaktadır: “Namazdan dolayı insanların en büyük ecre nâil olanları, derece derece uzaktan yürüyüp gelenlerdir. İmam ile berâber kılayım diye namazı bekleyen kimse de evinde hemen kılıp yatıverenden daha büyük ecre nâil olur.” (Buhârî, Ezân, 31) Ezan Duası Nedir? Müslüman âlemi için ezan mühim bir yere sahiptir. İslam dininde namaz vakitlerinin girdiğini duyurmak amacıyla okunan ezan ile ilgili hadis kaynaklarında da çeşitli bilgiler yer alır. Ezan okunduğu sıra ise birçok kişi ezan duası için araştırmaya koyulur. Ezan Duası Okunuşu: (Eşhedü en lâ ilâhe illâ’llâhü vahdehû lâ şerîke leh ve enne Muhammeden abduhû ve Rasûlüh. Radîytü billâhi Rabben ve bi Muhammed’in Rasûlen ve bi’l-İslâm’i dînen.) Ezan Duası Meali: “Allah’tan başka hiçbir ilâh olmadığına, O’nun tek olup, hiçbir ortağı bulunmadığına, Muhammed’in de O’nun kulu ve Elçisi olduğuna tanıklık ederim. Ben, Rab olarak Allah’ı, Peygamber olarak Muhammed (a.s)’i ve din olarak da İslâm’ı seçtim.” - Ezanı işittiğimiz vakit dünyalık işlerle meşgul oluyorsak o esnada işi bırakıp ezana kulak vermeli ve müezzin okudukça da tekrar etmeliyiz. - Ayrıca “Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.” (Tirmizî, Salât, 46) hadisi şerifi de gerek dünyevi gerek ahiret saadetimiz için isteyeceğimiz dileklerin kabul olunmasını gözler önüne seren önemli hadis-i şeriflerdendir. Read the full article
0 notes
Text
"OKUYUNUZ VE OKUNMASINA YARDIMCI OLMAK İÇİN PAYLAŞINIZ LÜTFEN "
UNUTMA DOST
- İnsan en yakınından başlamalı nasihate
En yakını kimdir ? = Kendisidir
☆☆☆☆☆☆☆
- Aramızda kalsın size bir sır vereyim
Başkasının çirkinliği ile meşgul olupta, kendini güzelleştirebilen adam yoktur
Kendi eksik ve kusurlarıyla meşgul olupta, güzel olmaya bir adım daha yaklaşamayan adamda yoktur
☆☆☆☆☆☆☆
- Dünya "güzel bir yer olsun" demekle olmuyor madem, sen güzel bir insan ol ; dünya bir yerden başlasın güzelleşmeye
☆☆☆☆☆☆☆
- Kanaatkâr kimse aç bile olsa, gönlü zengindir.
Malı ve mülkü nekadar olursa olsun hırs sahibi daima fakirdir
☆☆☆☆☆☆☆
... Derler ki büyükler = Az iken veremeyen çok iken veremez...
- Fakirin sadakaya ihtiyacından fazla, kendimizin sadaka sevabına muhtaç olduğumuzu bilmeliyiz...
Not : ( Her evde olması gereken bir sadaka kutusu veya ufak sadaka kavanozu olmalı görünür bir yerde )
Kime vereceğiz diye düşünen olursa, ihtiyacı olan aile vb. olabilir
Arayan bulur, vesselam.
☆☆☆☆☆☆☆
UNUTMA DOST
- Allah her duâ edene istediğini verir
Fakat duâ etmeyi herkese vermez
Herkes elini açıp öyle cânı gönülden yakaramaz, bu bir lütuftur bu bir nasiptir
Her duâ edene istediğini verir ne demek?
Büyüklerden zatlardan biri diyor ki :
Allah hiçbir duâyı karşılıksız bırakmaz verir ama senin kendin için iyi olacağını zannettiğin şeyi değilde, senin için iyi olmasını murad ettiği şeyi verir. Senin iyi olacağın zamanda değilde, senin iyi olacağını murad ettiği zamanda verir ama mutlaka verir...
Ha hiç vermez, vermediği ahirete kalır.
O ahirete kalan sevap hazinesinde öyle bir terazide yer tutar ki...
Kul şöyle dermiş ozaman = Bu ne ?
- O, hani dünyada bir duâ ettinde onun karşılığını alamamıştın ya. İşte bu onların karşılığıdır!
Kul ozaman şöyle yapacakmış : Bütün duâlarimın karşılığı buraya kalsaydı
☆☆☆☆☆☆☆
ÖZETLE DUÂ ETMEK ÇOK MÜHİM VE ÖNEMLİDİR.
VAKTİN AZ DAHİ OLSA, DUA ETMEKTEN VAZGEÇME
Kısada olsa 30 - 40 saniye ayır enaz
Kulluğun şuuru içinde, kimden isteğini unutma... Ve ( hayırlısıysa ) ( hayırlısıyla ) demeyi ihmal etme...
(Samimi ve içten iste, gerisini Yaradan'a bırak)
" Her vakit inşâAllah "
☆☆☆☆☆☆☆
İnsan bazen ister yalvarır, bir misalle örnek verelim : Arabam olsun diye gece gündüz hem çalışır hemde içten duâlar eder aklında ki arabayı almak için...
Birşeyler oluverir ve arabayı alamaz...
Sonra Allah muhafaza isyan etmeye kalkar.
Bilmez ki o duâdaki içtenlik ve yakarış hürmetine ogün çocuğu kaza geçirecekti, o duâ hürmetine engellendi balkondan düşmedi...
Veyahut arabayı alsaydı başına gelecek musibet vardıda onun için o içtenlik samimiyet hürmetine belâ def oldu farkında değil.
Bakara 216.Ayette meâlen :
....... Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Buyrulmaktadır.
☆☆☆☆☆☆☆
Herkesin Okumasını Tavsiye Ederim...
Selam Ve Duâ İle...
50 notes
·
View notes
Note
selamunaleyküm, gerek dünyalık gerek ahiretlik hep işlerimi bi hevesle başlayıp devam ettiremiyorum. namazlarımı bırakınca da içim çok sıkılıyor hatta bıraktığım için sıkıntıda olduğuma yoruyorum. yine de devamlılık sağlayamıyorum. tavsiye verebilir misiniz ve dua beklerim. hayırlı ramazanlar :)
Ve aleykümselam ve rahmetullahi 🕊
Aslında bahsettiğiniz şey tamamen irade terbiyesiyle alakalı. Kulluk da tam olarak bu irade yönetimiyle ilgili bir şey. Kulluk fıtratımız gereği ruhumuzun ibadetlere ihtiyacı ve yatkınlığı varken nefsimizden ötürü de tembelliğe ve muhalefetliğe kayan bir yönümüz var. İşin sırrı da burda zaten nefse muhalefet ede ede onu zayıflatıp ruhu güçlendirmek. Çünkü yönümüzü belirleyecek olan budur. Hani Mevlana hazretleri bedenin bindiğin eşektir, sen ruhsun yolculuğun ahiredir. Dizginleri sağlam tutarsan ahire gidersin, ama ipi eşeğe verirsen ahıra, diyor ya. Eşekten kasıt nefsimizdir. Söz hakkını ona bırakmaksa hüsran ve kaybedişliktir. Bu yüzden bizim hangi yönümüzü güçlendirdiğimiz çok mühim.
Beslediğimiz hep nefs, itaatimiz de nefsin isteklerineyse elbette ruhumuz zayıflar. İbadetler tam da bu nokta da ruhun ilacıdır işte. Oruç, namaz bunlar nefsin firavunluk cephesine indirilmiş darbelerdir, ruh için koruma kalkanlarıdır. Nefsi kırarken ruhu besler kalbi uyandırırlar. O halde namazsızlık için de kendimizi bu korumadan bu şifadan mahrum bırakış diyebiliriz. Bize sunulan ihtiyacımız olan en güzel ikramı geri çevirmek gibi.
İrade disiplini kazanma da size en büyük yardımcı şüphesiz ki namaz olacaktır. Günde nefsine beş vakit abdest aldırıp beş vakit namazını kılan insan çok büyük bir terbiyeden, yoğruluştan, doyuruluştan geçiyordur. Bu yüzden namazın mahiyetini de iyi kavramalıyız. Ayette Şüphesiz ki namaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir, buyruluyor. Ayeti tefekkür edip bizde eksik olan neyse onu tam etmenin derdine düşmeliyiz. Namazdan yüz çevirmenin ne demek olduğunu kavramış bir insan başını secdeden kaldıramaz muhakkak. Ramazan içine düştüğümüz tüm gaflet uykularımızdan uyanmamıza vesile olabilecek bir vakit. Bu ay da ki güzel başlangıçların tüm seneyi etkileyeceğinden bahsediyor büyükler. O yüzden ilk ve evvela ille namaz. Bunun bereketi diğer tüm işlerinize de yansıyacaktır biiznillah🕊
10 notes
·
View notes